Giriş: Kelimelerin Gücü, Sessizliğin Çöküşü Bir edebiyatçı için kelimeler yalnızca ifade araçları değildir; onlar birer güç kaynağıdır. Sözcük, bir dünyanın inşasını ya da yıkımını başlatabilir. Her cümle, içinde bir akım taşır: bazen bir aşkı aydınlatır, bazen bir ideali söndürür. Peki ya bu akım kesilirse? Peki, güç kaynağı yetersiz kalırsa ne olur? Yalnızca makineler değil, karakterler, toplumlar ve hayaller de kendi güç kaynaklarıyla ayakta durur. Edebiyat, bu tükenişin yankılarını en derin şekilde hisseden sanat dalıdır. Güç Kaynağının Edebî Karşılığı: Yaşam Enerjisi Her metin, kendi içindeki enerjiyi taşır. Bir romanın kalbi, karakterlerin iradesiyle atar; bir şiir, duygusal bir voltajla aydınlanır. Güç kaynağı…
Yorum Bırakİpucu Dolu Hikayeler Yazılar
Kalp Spazmı Olursa Ne Olur? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış Kalbimiz sadece bir organ değildir; hislerimizin, korkularımızın ve umutlarımızın da taşıyıcısıdır. “Kalp spazmı” denildiğinde, çoğu insanın aklına tıbbi bir durum gelir — damarların daralması, göğüs ağrısı, nefes darlığı… Fakat kalp spazmını yalnızca biyolojik bir olay olarak görmek, insanı eksik okumaktır. Çünkü kalp, aynı zamanda toplumun ve duyguların da aynasıdır. Bu yazıda kalp spazmı olgusuna, toplumsal cinsiyet rolleri, çeşitlilik ve sosyal adalet açısından bakarak biraz derinleşelim. Kalp Spazmı Nedir ve Neden Olur? Kalp spazmı, kalbi besleyen koroner damarların geçici olarak daralmasıyla ortaya çıkar. Bu daralma, kalbe giden…
Yorum BırakGözden Geçirmek Nasıl Yazılır? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Kavramsal İnceleme Bir siyaset bilimci olarak bazen en basit kelimeler bile bir toplumun güç ilişkilerini, iktidar yapısını ve kurumsal dinamiklerini anlamak için önemli bir anahtar olabilir. “Gözden geçirmek” bu tür kelimelerden biridir. İlk bakışta dilbilgisel bir konu gibi görünse de, aslında bu ifade bir toplumun kendini denetleme kapasitesini ve eleştirel düşünceye açıklığını gösterir. Peki, “gözden geçirmek” yalnızca bir yazım meselesi midir, yoksa bir siyasal eylem biçimi midir? Gözden Geçirmek: Dilin Doğru Kullanımı ve Anlam Katmanları Öncelikle dilbilgisel düzlemde soruya net bir cevap verelim: “Gözden geçirmek” ayrı yazılır. Çünkü burada “gözden” kelimesi bir…
Yorum BırakGözde Sümüksü Çapak Neden Olur? İktidarın, Görmenin ve Tıkanmanın Siyaseti Bir Siyaset Bilimcinin Girişi: Görmenin Kirlenmiş Yüzü Güç ilişkileri ve toplumsal düzen üzerine kafa yoran bir siyaset bilimci için “gözde sümüksü çapak” yalnızca bir fizyolojik durum değildir; o, tıkanmış bir sistemin metaforudur. Göz, gerçeği görme organıdır; çapak ise, bu görme eylemini engelleyen fazlalık — yani birikmiş tortudur. Tıpkı siyasal sistemlerde olduğu gibi, göz de kendini korumak için bazen “fazla üretir.” Peki, gözde biriken bu tabaka, sadece biyolojik bir savunma mı, yoksa toplumsal körleşmenin sembolü mü? Birinci Katman: İktidarın Görme Alanında Birikme İktidar, tıpkı gözün salgısı gibi, sürekli bir üretim hâlindedir.…
Yorum BırakGöz Duşu Tek Kullanımlık mı? Ekonomik Bir Bakışla Kaynak ve Seçim Dengesi Bir ekonomist olarak her soruya, sınırlı kaynaklar ve sonsuz ihtiyaçlar arasındaki o kadim dengenin içinden bakarım. “Göz duşu tek kullanımlık mı?” sorusu ilk bakışta teknik ya da sağlıkla ilgili görünebilir; ancak aslında bu sorunun ardında güçlü bir ekonomik anlam yatar. Çünkü her ürün, üretiminden kullanımına kadar bir değer zincirinin parçasıdır. Göz duşu da bu zincirin, hem bireysel hem toplumsal düzeyde nasıl kararlar verdiğimizi gösteren mikro bir örneğidir. Kaynakların Sınırlılığı ve Sağlık Ürünlerinde Değer Algısı Ekonomik teoriye göre her ürün, kıt kaynaklarla üretilir ve bu nedenle bir fırsat maliyetine…
Yorum BırakGemilerde Groston Nedir? İnsan Psikolojisinin Derinliklerinde Bir Ağırlık Metaforu Bir psikolog olarak, insanların dünyayı nasıl anlamlandırdığını gözlemlemek beni her zaman büyülemiştir. Her kavram, her ölçü birimi, her kelime aslında insan zihninin bir yansımasıdır. “Gemilerde groston nedir?” sorusu da ilk bakışta teknik bir açıklama gerektiriyor gibi görünse de, bu kavramın ardında insanın dünyayı algılama biçimine dair derin bir psikolojik sembolizm vardır. Çünkü biz, yalnızca gemilerin değil, kendi hayatlarımızın da ağırlığını ölçeriz. Groston, geminin iç hacmini yani taşıma kapasitesini belirleyen bir birimdir. Fakat psikolojik olarak baktığımızda, her insan da bir “gemi” gibidir: duygular, düşünceler, deneyimler ve sorumluluklarla doludur. Bu yazıda, groston kavramını…
Yorum BırakHarçlar (Harclar) Ne Demek? Kökenlerden Dijital Geleceğe Uzanan Samimi Bir Yolculuk Gelin bugün, kulağa basit ama hayatın birçok köşesine değen bir kelimenin peşine düşelim: harç. Soruyu sanki bir arkadaş grubunda sohbet ediyormuşuz gibi düşünün: “Harçlar ne demek?” Cüzdandan çıkan bir ücret mi, yoksa duvarları ayakta tutan o gri karışım mı? İkisi de. Ve işin güzeli, bu iki anlam birbirine düşündüğünüzden çok daha yakın. Çünkü bazen toplumu ayakta tutan şey de, tıpkı duvarı ayakta tutan harç gibi, görünmez bağlayıcılardır. Harç, hem bir hizmet karşılığı ödenen bedeldir (pasaport harcı, tapu harcı, mahkeme harcı gibi) hem de yapıların tuğlalarını birbirine bağlayan karışımdır. Yani,…
Yorum Bırakİphone İndirilen Uygulamalar Nerede? Dijital Dünyada Kültürel Kimlik ve Ritüeller Bir Antropoloğun Gözünden Dijital Yaşam Kültürlerin çeşitliliği, insanlık tarihinin en büyük zenginliklerinden biridir. Her bir kültür, kendi içinde belirli ritüelleri, sembollerini ve toplumsal yapıları barındırır. Bugün, dijital çağda, bu kültürler internetin derinliklerine doğru yayılarak yeni anlamlar ve yapılar oluşturuyor. Bu dijital dönüşümün tam ortasında, her bireyin kullandığı teknoloji ve uygulamalar, kişisel kimliğimizin birer yansıması haline geliyor. Mobil Uygulamalar ve Dijital Kimlik Telefonlar, modern insanın en temel iletişim araçlarından biri haline gelmiştir. Apple’ın iPhone’u, yalnızca bir iletişim aracı olmanın çok ötesinde, bireylerin dijital kimliklerini yansıtan bir alan haline gelmiştir. İndirilen uygulamalar,…
Yorum BırakTarihçinin bakışıyla başlamak gerekirse: geçmişin tozlu raflarında tekil bir detay, bazen hiç göründüğü kadar “önemsiz” değildir. Bir bireyin okulu ya da mezuniyeti, yalnızca diplomanın üzerinde yazılı satırlardan ibaret değil; o kişinin düşünsel haritasını, zamanla kurduğu köprüleri, toplumsal dönüşümlerle kurduğu bağı ve kimlik mücadelesini anlamak için açılan bir penceredir. Bu yazıda, “Göksel hangi okul mezunu?” sorusuna cevap verirken, yalnızca bir biyografik bilgi vermekle kalmayacak; o bilginin tarihsel anlamını, kırılma noktalarını ve günümüzle kurduğu paralellikleri tartışmayı amaçlayacağım. — Göksel Kimdir ve Eğitiminin Temelleri Göksel’in tam adı Göksel Demirpençe’dir ve 25 Kasım 1971’de İstanbul’da doğdu. [1] Ailesi Elazığ kökenli olmakla birlikte, çocukluk ve…
Yorum BırakMuavenet Ne Anlama Gelir? Geleceğin Dayanışma Kültürüne Doğru Bir Yolculuk Bazen geleceğe dair hayal kurarken kendime şu soruyu sorarım: İnsanlık ilerlerken, yardımlaşma duygusu aynı hızda gelişecek mi, yoksa dijitalleşmenin soğuk yüzü aramıza görünmez duvarlar mı örecek? İşte bu yazıda, “muavenet” kavramını sadece geçmişin bir değeri olarak değil, geleceğin toplumsal kodlarından biri olarak ele almak istiyorum. Çünkü bana kalırsa, muavenet geleceğin dünyasında insan kalabilmenin en güçlü yollarından biri olacak. Muavenet: Yardım Etmenin Asaletinde Gizli Bir Güç Muavenet, Arapça kökenli bir kelimedir ve “yardım etme, destek olma, dayanışma gösterme” anlamına gelir. Osmanlı döneminde muavenet, sadece bireyler arasında değil; mahallelerde, esnaf arasında, hatta…
Yorum Bırak